“`html
Güven Özalp
Henüz sonuç bekleyen on binlerce sığınma başvurusunu etkileyecek olan bu yeni politika, Suriye’deki hızla değişen siyasi gelişmelerin yanı sıra Avrupa genelindeki sağ eğilimli partilerin artan güçlenmesini de gözler önüne seriyor.
Sığınma başvurularını askıya alan Avrupa Birliği ülkeleri arasında, Suriyelilerin en fazla sığınma talebinde bulunduğu Almanya da yer alıyor.
Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, 47 bin Suriyelinin başvurusunu dondurma kararı aldı. Bu yıl kasım sonuna kadar toplamda 72 binden fazla başvuru yapılmıştı.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, durumu değerlendirme yapmanın henüz erken olduğunu ve Suriye’nin geri dönüş için güvenli olup olmadığını belirlemenin zaman alacağını ifade etti.
Hristiyan Demokratlardan Jens Spahn ise, Almanya’nın Suriye’ye uçuşlar düzenlemesini ve geri dönmek isteyen Suriyelilere 1.000 euro destek sağlamasını önerdi.
Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi’nden Alice Weidel, “Almanya’da özgür Suriye’yi kutlayanların artık kaçma nedenleri kalmadı. Hızla Suriye’ye dönüş yapmalıdırlar.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Ülkede durumun halen belirsiz olduğunu ve yaşam koşullarında henüz bir düzene oturmanın mümkün olmadığını belirten insan hakları savunucuları, bu kararın olumsuz etkileri olduğu görüşünde.
Yapılan anketler, Almanya’da erken seçime hazırlanan hükümetin gündeminde göçün, ekonomik sorunların ardından en önemli ikinci mesele olduğunu gösteriyor.
Avusturya’da sınır dışı çalışmaları
Avusturya, sığınma başvurularını askıya almakla yetinmeyecek gibi görünüyor.
İçişleri Bakanı Gerhard Karner, “Bakanlığa Suriye’ye düzenli dönüş ve sınır dışı programı oluşturma talimatı verdim.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Avusturya’da yaklaşık 100 bin Suriyelinin yaşadığı bilinirken, hangi kesimlerin geri gönderileceği konusunda henüz net bir bilgi verilmedi.
Avusturya’nın askıya alma kararı, 7.300 başvuruyu etkileyecek ve aile birleşimi talepleri de bunlar arasında yer alacak.
Viyana’nın sığınma hakkı tanınan bazı dosyaları yeniden değerlendirmeye alması bekleniyor.
Yunanistan geri dönüşleri teşvik ediyor
Suriye kaynaklı göçün Avrupa Birliği’ne ilk giriş noktası Yunanistan olduğundan, Atina da Suriyelilerin ülkelerine dönmesinden yana bir tutum sergiliyor.
Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis, Esad rejiminin devrilmesinin Suriyeli mültecilere evlerine güvenli bir şekilde dönmeleri için fırsatlar sunması gerektiğini ifade etti.
Yunanistan, şu anda 9.000 kişinin dosyasını dondururken, İsveç de başvuruları askıya almayı tercih etti.
Aynı şekilde, Finlandiya ve Danimarka da benzer uygulamalara gitti.
Danimarka, dondurduğu başvuru sayısının 69 olduğunu açıklamış olup, 2020 tarihinden bu yana Suriye’deki durumun oturma izni için geçerli bir sebep oluşturmadığını vurguladı.
Bu kararların yayılması beklenirken, şu ana kadar sadece 72 Suriyeliye koruma sağlayan Estonya, mevcut politikalarını değiştirmeyeceğini duyurdu.
İspanya ise sığınma başvurularını değerlendirmeye devam eden ülkeler arasında yer alıyor.
Asıl sığınma başvurularının askıya alınma hakkı var mı?
Üye ülkeler, başvuruları askıya alma hakkına sahipler; ancak bu kararların Avrupa Birliği’nin kuralları ve düzenlemeleri ile uyumlu olması zorunludur.
Başvurular tek tek değerlendirilmek zorunda olup, bir başvurunun sonuçlanması altı ay içinde olmalıdır. Bazı özel durumlarda bu süre dokuz aya kadar uzatılabilir.
Asma gibi yöntemler devreye girse bile, bir başvuruya, yapıldığı andan itibaren en geç 21 ay içinde yanıt verilmesi gerekmektedir.
Avrupa Birliği Komisyonu sözcüsü Stefan de Keersmaecker, “Üye ülkeler, kaynak ülkede büyük değişiklikler yaşanması durumunda başvuruların incelenmesini erteleyebilirler. Koruma hakkı bulunmayan bireyler, daha sonra geri gönderilebilirler; ancak alanın durumunu yakından izlememiz önemlidir.” şeklinde bilgilendirmede bulundu.
Geri göndermeler şarta bağlı
Avrupa Birliği ülkeleri, sığınma talebi kabul edilmeyen kişilerin geri gönderim sürecini düzenli olarak yürütüyorlar.
Suriye’deki gelişmeler sebebiyle, bu ülkeden kaçarak Avrupa Birliği’nden sığınma talebinde bulunanların haklarını kaybetme riski sık sık gündeme geliyor.
Gelişmelerin yakından takip edildiğini belirten De Keersmaecker, “Koşullardaki değişiklikler bağlamında mülteci ya da ikinci koruma statüsünün sonlandırılması için gerekçe sağlayan pek çok kural mevcut; fakat bu değişikliklerin önemli boyutta olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği, geri dönüşlerle ilgili olarak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ni referans alıyor ve gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşlerin sağlanmasını önemsiyor.
Suriye güvenli bir ülke mi?
Sığınma hakkı tanınırken dikkate alınan önemli etmenlerden biri, başvuruda bulunan kişinin ait olduğu ülkenin güvenlik durumudur.
Avrupa Birliği İltica Ajansı, güvenli bir ülkeyi “Hukukun demokratik bir biçimde uygulandığı, siyasi koşulların sürekli olarak zulme, işkenceye, insanlık dışı muamele ya da cezalara karşı tehdide yol açmadığı ülke” olarak tanımlıyor.
Avrupa Birliği, Esad yönetimindeki Suriye’nin güvenli olmadığına hükmetmiştir.
Son olayların ardından, Suriye’nin güvenli olup olmadığı, Brüksel’de basın mensupları tarafından sık sık Avrupa Birliği Komisyonu’na yöneltilen bir soru haline gelmiştir.
Avrupa Birliği Komisyonu sözcüsü Anouar El Anouni, “Şu an itibarıyla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile aynı doğrultuda, Suriye’ye güvenli ve onurlu geri dönüş için gereken koşulların henüz oluşmadığını düşünmekteyiz.” açıklamasında bulundu.
2015 yılından bu yana Suriye’den en çok çıkışların yaşandığı dönemde, yaklaşık 4.5 milyon Suriyeli Avrupa Birliği ülkelerine ulaşmayı başardı.
2015-2023 arasında bunlardan 1.3 milyon kişi uluslararası koruma almış durumda.
Suriyeliler, geçen yıl Avrupa Birliği’nde uluslararası koruma talep edenlerin arasında en yüksek sayıdaydı.
2023’te, toplam 180 binden fazla başvurudan yaklaşık 122 binine olumlu dönüş sağlandı.
Mülteci sayısı bazı ülkelerde düşük olsa da, ciddi sorunlara neden olabiliyor.
Avrupa Birliği, mülteci akınını engellemek için 2016 yılında Türkiye ile anlaşma yaparak bu ülkenin en çok Suriyeli mülteci barındıran ülke konumunu sürdürmesini sağladı.
Türkiye’de, üç milyona yakın Suriyeli yaşamaktadır.
Türkiye’deki toplam mülteci sayısının ise, Suriyeliler de dahil olmak üzere 4.5 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
“`